Yasta, İsyanda, Ayaktayız..

Yasta, İsyanda, Ayaktayız..
Tacize, Tecavüze Uğramak İstemiyoruz! Vahşice Öldürülmek İstemiyoruz! Anamız Bizi Sizin İçin Doğurmadı!!!

31 Aralık 2012 Pazartesi

Rabbim Sen Nasip Et..

Adana güneşli bugün.. Yüzümde temel kurmuş bir gülümseme ile gün devam ediyor.. Ayağım, içim gibi sıcacık oldu.. Yarın işe gelmiyor olmakta çok ama çook mutlu etti beni.. Yarın ne güzel sabah uykusuna doyar, evi temizler toplar, anamın pazar alışverişini yaparım.. Hafta içi ailem ile zaman geçiririm.. Ayy düşüncesi bile ne güzel yaa yazarken bile heyecanlandım.. Dilerim 2013'ün ilk günü güneşli olur, içimiz ısınır ve ben bu yazdıklarımı bir güzel yapabilirim.. J
.
.
.
Cümlemize iyi gelsin 2013..
Okuduklarımız, okuyanlarımız çok olsun..
Sağlığa, mutluluğa, huzura doyabileceğimiz anlar, günler, yıllar olsun..
... Gülümsemelerimiz Eksilmesin ..

29 Aralık 2012 Cumartesi

Çay İçelim..

Nedendir bilinmez sıvı tüketimim hep minimum seviyede.. Yazın hadi neyse sıcak nedeni ile su içiyorum ama kışın daha da azalıyor tüketim durumum.. Hiç içmediğimi fark edince hiç isteğim olmamasına rağmen zorla su içtiğimi biliyorum.. Bu halimi değiştirmem gerek ama nasıl onu da bilmiyorum.. Çok tuzlu yesem içim yansa çok su içsem bir çözüm olur mu ki bu :) Sonra da tuz organlarımı mafeder olmaz.. Ama su içmeyince de maf oluyorlar zaten.. Bir girdabın içine girmiş gibiyim, Allah'ım yardım etsin :)
Önceleri çayı çook şekerli ve sadece sabah kahvaltısında içiyordum.. Sonraları iş yerimde de içmeye başladım.. Hatta bazı akşamlar evde bile içer oldum.. Çok fazla şeker atıyordum.. Yaklaşık 5-6 aydır şekeri azalttım.. Şükürler olsun şu gördüğünüz bardağı tek şekerli içebiliyorum artık.. Kış akşamları özellikle sıcak bir şeyler içiyorum, bunun gibi.. Darısı yaza da olsun inşAllah.. Eeee ne duruyorsunuz malum hafta sonu çoğunuza da tatil, buyrun gelin beraber içelim :)
Hafta sonumuz huzur dolsun
... Gülümsemelerimiz Eksilmesin ..

28 Aralık 2012 Cuma

Mutluluk..

Arkadaşımın masama bisküviyi bırakma şeklidir J
" Çölün tozunu yutmayan, dilini dudağını, çöl güneşinde çatlatmayan, zemzemin lezzetini bilemez.. Ömür boyu hayalini kurmayan kâbenin kadrini tartamaz.. O halde, önce yan ki, su seni kandırsın.. Acık ki ekmek damağında bir lezzet bıraksın.. Özle ki, bulduğunda gerçekten bulmuş olasın.. " Mevlana
Hayırlı Cumalarımız Olsun
... Gülümsemelerimiz, Gülümsetmelerimiz Eksilmesin ...

25 Aralık 2012 Salı

Bizim Sobamızın Bin Türlü Huyu Var..

Sonunda güneşi gördü Adana.. Günlerdir durmayan yağmur sokakları göl haline getirdi.. Evler aktı, çamaşırlar kurumadı, okula, işe gitmek çile oldu.. Her yerde, herkes de olan şemsiyeler nedeni ile kuru olan azıcık bir yerimizde ıslanmaya mahkum oldu.. Akşam eve gidince soba başında ısınmak yerine, üzerimizden çıkardığımız montu kurutmaya çabalıyorduk, eee yarın da giyeceğiz sonuçta kuruması gerek dimi.. Sonunda bugünlükte olsa bitti bu rutin, çünkü güneş doğdu ve bugün kuruma ısınma günü oldu :)
Soba demişken; bizim bir sobamız var türlü türlü huyları var.. Kış akşamları benim için kilo almak demek.. İşten eve gidiyorum, yemek yiyorum, bulaşık yıkıyorum.. Çay, nescafe yada yeşil çaydan birini içiyorum.. Sonra midem bir şeyler yee diye dürtüyor beni.. Uymamaya çalışıyorum ama bir, iki, üç durmadan aynı şeyi fısıldıyor.. "Bir şeyler yeee".. Mutfağa giriyorum, çıkıyorum yemekten vazgeçip tekrar soba yanındaki oturma pozisyonumu alıyorum ki, midem yine konuşmaya başlıyor.. Direnemiyorum ve çekirdek getirip yiyorum.. Artık ağzım yoruluyor öyle bırakıyorum :)) Ama yorulmayan midem konuşmaya devam ediyor.. Bende meşhur soba üstü patates pişirme olayına geçiş yapıyorum.. İki şekilde yapıyorum biri fotoda görüldüğü gibi diğeri ise küçük patatesleri yıkayıp kabuklu olarak sobaya koyuyorum, üzerine de tencereyi kapatıyorum.. Dinlene dinlene güzelce pişiyor.. Ama o yöntem daha uzun sürdüğü için aceleci midem nedeni ile fotoda şipşak patates pişirme yöntemini seçiyorum genelde.. Sonra da tuza banıp bir güzel yiyorum(z).. Peki midem susuyor mu bunu yeyince.. Hayır :) Daha neler yiyorum neler.. Allah'ım fazla, sağlıksız kilolardan korusun beni de, cümlemizi de..âmin..
... Gülümsemelerimiz Eksilmesin ...

21 Aralık 2012 Cuma

Kargo ile Gelen Mutluluk..

Hiç haberiniz olmadan biri sizi izler, okur ve sever.. Sonra bunu sizinle paylaşır ve işte o zaman sevgi çoğalır.. Bundan aylar önce abimin askerden geldiği zamanlarda bir mail aldım.. Uzaklardandı mail ama içimi o kadar ısıttı ki, maili yazanı yanı başımda sandım.. Hayata bakış tarzımız, her detayda bir gülüş arayışımız, kültürümüz, ailelerimiz o kadar benziyordu ki birbirine.. Hem şaşkınlık hem sevinçle mailleştik bir süre.. Ben gibi biri ile konuşmak, ve onun beni bulması.. O kadar mutlu olmuştum ki.. Sevgim çoğalarak artmaya devam ediyordu..... ama sonra aniden ortadan kaydoldu.. Acaba ne olmuştu? Artık beni okumuyor muydu? İnterneti mi yoktu? Bu ve benzeri sorular aklımı kurcalarken, bir gün yine aynı tatlılığıyla bir mail attı bana :) Evlenmiş♥
Hazırlıklar, koşturmaca, telaş, heyecan derken bilgisayara bile bakamaz olmuş.. Düğününde on gün kadar sonra da hemen mail atmış bana..
Bu güzellikte uzaktaki dostumun kınası.. Özel bir kına..
Evlenmesine, mutlu olmasına o kadar sevindim ki.. Dilerim ömrü boyunca mutluluğu devam eder.. Dilerim bu ahir dünyada yaşaması gereken bütün güzellikleri doya doya yaşar.. Dilerim gözünde hiç bir şey kalmaz.. Dilerim umutları, hayalleri bir an önce gerçeğe dönüşür..
Seni Seviyorum Yüreği Güzelim..
.
Hayat dediğin kısacık bir andır, bu anı yaşayan garip bir candır.. Bu canı bahşeden yüce RAHMAN'dır.. Verdiği cana karşılık istediği temiz bir imandır, bu imanı yaşayan ne mutlu bir zattır ama yaşamayanın sonu mutlak azaptır.. Bizi bu azaptan kurtaracak ise yalnızca duadır.. Hayırlı Cumalar..
... Gülümsemelerimiz Eksilmesin ...

20 Aralık 2012 Perşembe

Kavganın Yeri..

.
Kavgayı evde kardeşinizle yaparsanız,
ve kardeşiniz sizden küçük olursa
(kolunuzu ısırsa da, gıcık edici sözler söylese de)
suçlu sizsinizdir..

Kavgayı sokakta komşu çocuğu ile yaparsanız,
önce komşu evinize baskına gelir, annenize kızar..
Anneniz de döner size kızar, hatta yetinmez bir de döver..

Kavgayı okul bahçesinde yaparsanız,
müdür yardımcısından fırçayı yer, göze batan olursunuz..

Kavgayı sınıfta yaparsanız,
ya eksi alırsınız ya tahtanın önünde tek ayak beklersiniz..

Ama kavgayı meslek edinir,
her an her koşulda mecliste yaparsanız,
paraları alırsınız..
..
Biz kavga ettik diye başımıza gelmeyen kalmazken,
koca koca insanlar kavga etmeyi iş edinince,
paraya para demiyorlar!!
.

14 Aralık 2012 Cuma

Kısıra Gel..

Gerçekten akşama ne pişirsem konusu çok sorunlu bir konu.. Allah'ım ev hanımlarının yardımcısı olsun.. Her güne başka bir çeşit yemek düşünmek, yapılan yemeği bir önceki gün ile çakıştırmamak, ama seçtiğin yemeğinde evdekilerin sevdiği yemek olmasına dikkat etmek, vs vs.. Yazın biraz daha kolay bu konu, hem sebze çeşidi çok hem de soğuk olarak yenen yemekleri yapabiliyorsunuz.. Ama şu soğuk günlerde illa iç ısıtacak bir şeyler yapmak gerekiyor.. Ama her yemeğin yanına çorba çorba da nereye kadar.. Anam geçen gün yine şaşırmıştı akşama ne yapsam diye.. Bende yorma kendini kısır yaparız dedim.. Kısır hem kolay oluyor, hem ben eve gittiğimde de yapabiliyorum hemencecik, hem de hepimizin sevdiği bir menü çıkmış oluyor ortaya.. Yanına da yeşilliklerden oluşan bir tabak hazırladın mı işlem tamamdır :)
Kısırı bazen bütün malzemelerini pişirerek yapıyoruz, bazen de hepsini çiğ olarak karıştırıyoruz.. Ama malum mevsim kış, menüde de sıcak çorba falan yok, bari kısırı pişme kısır olarak yapalım da birazcık sıcak değsin midemize :)) Şunu da söylemeden edemeyeceğim, anam sanki maydanozları doğramamış da eli ile bölerek koymuş, bıçak mı bulamadı acaba kadıncağız, bu kadar koca koca maydanoz olur mu yaa :)) Ellerine kurban olduğumm can anam, eksik olma yanımdan♥
Günahlara kefarettir gönüldeki her keder,
niyetler saf olunca ameller de olmaz heder,
biraz daha sabret bak neler göreceksin neler,
Rabbim ihmal değil sadece imtihan eder..
Hayırlı Cumalar..
... Gülümsemelerimiz Eksilmesin ...

12 Aralık 2012 Çarşamba

Bugün Boşa Geçmesin Diye (:

Bu özel günü kaçırdım ya kendime ne desem azzz.. Nişanlısın be kız evlesene dimi, hadi düğün dernek yapmıyon bari bugüne nikah tarihini al, nikahın kıyılsın yine ne zamana istersen düğünü yaparsın dimi amaa yok yokk benden kadın olmaz :))
Bugünü bari bende böyle tarihe geçireyim dedim.. Masamı fotoğrafladım, baktıkça hatırlarım artık bugünü 12.12.12
... Gülümsemelerimiz Eksilmesin ...

10 Aralık 2012 Pazartesi

Doğum Günü Ertesi..

Soğuk Adanadan iyi haftalar diliyorum..
Bir önceki yazımda bahsettiğim, doğum günümün devamını içeren bir yazı ile geldim.. Sevilmek o kadar güzel, o kadar hoş bir duygu ki.. Ailen zaten seviyor seni, kanın canın olmuşlar, ama aileden olmayıp seven çok sevenler var ya!! İşte onlar ailelerimiz gibi hiç eksik olmasınlar hayatımızdan..
Bu çiçek çok çook sevdiğim, aramızda akrabalık bağı dışında her şeyin bol bol bulunduğu yegane dostumdan.. O kadar mutlu etti ki beni.. Eve girmez girmez bu güzelliklerle karşılanmak çok güzel oldu..  Seviyorum dostum çok seviyorum seni.. Dilerim bu güller gibi gülsün hep yüzün, hüzün nedir bilmesin yüreğin ♥
Bu güzel not ve gömlekte iş arkadaşımdan..
Bu çerezliklerde mutfakta çok iyi olan evli bir arkadaşımdan..
Bu ve
Bu sevgili Sbr'min sürprizlerinden :)
Yüzümü gülümsetenim iyi ki seninleyim iyi ki!
Bu güzel kokular ve elbise de ailemden..
İşte böyle bir doğum günüm daha geçti.. Allahım hayırlı yarınlar nasip etsin cümlemize de, bana da..
Bu güzellikleri yaşamamda emeği geçen herkesin yüreği gibi kesesi de dolu olsun her daim..
... Gülümsemelerimiz Eksilmesin ..

6 Aralık 2012 Perşembe

Varlığınız Varlığıma Can Veriyor..

Dün'üm o kadar güzel geçti ki!! Yanılmıyorsan şimdiye kadar ki en güzel doğum günümdü.. ve bekar olarak geçirdiğim son doğum günüm.. Yüreğimin pilotu seneye evimizde kutlarız dedi, o kadar duygulandım ki.. Rabbim herkes için de bizim için de herşeyin en hayırlısını nasip eder inşAllah.. Evlilik, baba evinin dışında bir evinin olması, iki kişi ile başlayan sonra çoğalan yeni bir dünya.. Her zaman ki tek dileğim, sağlık ile herşeyin hayırlısını yaşayabilmek..
Pazartesiden beri yağışlı ve soğuk olan Adana, dün hediye olarak güneşi verdi bana, güneşli, iç açıcı süper bir gündü.. Doğumumla Adana'ya güneş doğdu :)
Bedenen uzakta olsa da, ruhen hep yanımda, yakınımda olan can dostumdan gelen çiçeğim..
Sbr'mi, yaptıklarını, yaşattıklarını nasıl anlatsam bilemiyorum.. Başka bambaşka biri o.. Ne eşi var, ne de benzeri.. Bir insan nişanlısının doğum günü var diye, günler öncesinden ustası ile görüşüp, çay, yemek molası nedir bilmeden çalışıp, izin alır, süper bir sürpriz hazırlar ve her işlem tamamlandıktan sonra, nişanlısının işten çıkmasını işyeri önünde 1 saat bekler mi? Sbr Beklemiş ♥
Hazırladığı sürprizlerin bir parçası olan notları.. Ve daha o kadar çok şeyler vardı ki! Onlarda bana kalsın :) Ama şunu bilin bu çocuk beni çoook mutlu ediyor..
Her şeyi bir postta yazıp bitirmek istemiyorum.. Yazarken de tekrar yaşadığım için şimdilik bu kadar, devamı başka yazıya..
... Gülümsemelerimiz Eksilmesin ...

5 Aralık 2012 Çarşamba

Bugün Günlerden BEN.. Bugün Benim Doğum Günüm..

Bugün dünyayı istediğin bir renge boya,
Rengarenk batan günü al karşına,
Bir renk de kendinden kat..
Çocuklar gibi saf, temiz ve berrak,
Kapat gözlerini bir hikaye yarat..
Vazgeçme hissedilir biraz da sıcaklığını kat,
Kalbindeki elleri bırakma sıkıca tut..
Çünkü varlıktır sevgiye en güzel kanıt,
Yalnızlığın saltanatını sür, sür ama,
Birikmiş sevginden, herkese bir parça ver..
Bir tebrik, bir arama bin umuttur insana,
Mutlu yıllar, mutlu yıllar bana :)
Can Yücel
... Gülümsemelerimiz Eksilmesin ...

30 Kasım 2012 Cuma

Sıradanlık da Güzeldir..

Her şeyin yolunda olduğunu hissettiğimiz an başlar yoldan çıkışımız.. Aslında ne de güzeldir her şey, bir önceki günün bir sonraki gün ile aynı olması bile güzeldir bazen.. Kötü şeyler yaşamaktansa, sıkılarak geçirdiğimiz birbirinin aynı olan sıradan günler yaşamak çok güzeldir.. Hani bazı insanlar vardır ya hayatımızda, onun tırnağına taş değeceğine benim kafama taş düşsün dediklerimiz.. İşte hayatımızdaki öyle insanlara dermanı olmayan dert verme yarabbim..
Rabbim..
Bak ellerim bomboş.. Ellerimde bir tek "yok" var, ve ben "yok"tan var ettiğin bu ellerle, senin sonsuz keremine el açmaktayım.. Çünkü bende "var" yok.. Sende ise "yok" yok.. Dualarımızı yoktan vara, günahlarımızı vardan yoka çevir, bizi sana layık kullardan eyle.. âmin.. Dua ile hayırlı cumalar..
Bu güzel çiçekler benden sizlere gelsin..
... Gülümsemelerimiz Eksilmesin ...

26 Kasım 2012 Pazartesi

En Çokta Sofra Başında Aile Oluruz..

Yeni bir haftaya merhaba diyelim.. Yine aylardan kasım dedik dedik, kasımı da yedik :)
Yedik demişken, gelin sizi pazar soframıza götüreyim..
.
Biz kendimizi bildik bileli sofraya hep beraber otururuz.. Annem öyle alıştırdı.. Bizde hemencecik alışıverdik.. Okuldan aç da dönsek, evin reisi eve gelmeden sofra kurmadık.. Annem hep az kaldı gelmek üzere derdi, beklerken uyuduğumuz bile olurdu.. Gözlerimizin kapandığını gören anam sofrayı kurayım yiyin öyle uyuyun derdi ama dinleyen kim, alışmıştık bir kere sofranın başında hep beraber olmaya, aile olmaya.. Biraz uyuyalım Babam gelince sen bizi uyandırırsın der uykuya devam ederdik.. Kendi iş yerimiz olduğu için dükkanımızın kapanma saati belli olmazdı.. Müşteriye göre değişirdi saat.. Ev telefonu, cep telefonu da olmadığından arayıp öğrenemezdikde geleceği saati.. Ama o bekleyiş var ya o kadar güzel bir bekleyişti ki! Motorumuzun sesini iki sokak öteden tanırdık, o sesi duyunca annemin bizi uyandırmasına gerek kalmadan uyanır giriş kapısına koşardık.. Motorumuzun sesi, kurulmuş saat alarmı ile aynı işi görürdü bizim için.. Biz karşılama telaşındayken anam sofrayı hazırlardı, eve çıktığımızda sofranın tek eksiği su ve ekmek olurdu.. Onuda mutfaktan kapar getirir sofraya kurulurduk.. Babam ellerini yıkarken bir yandan da bize seslenirdi siz başlayın ben geliyorum diye.. Ama olmazdı, atamız oturmadan yemeğe başlamazdık.. İlla oturacak eline kaşığını alacak anca o zaman başlardık yemeğe.. Zaten hafta içi sadece akşamları aynı sofra başında buluşuyorduk, bunu da çok iyi değerlendirmek gerekiyordu, gerekeni yapıyorduk.. | Ömrüm boyunca beklediğim en güzel şeydi.. Çünkü beklenen çok özeldi! |
Yıllar geçti büyüdük, eksildik, ama öğrendiğimiz bu güzel geleneği zamanın değiştirmesine izin vermedik.. Yine aynı şekilde devam ediyoruz, kalan sağlar ile tam olmadan sofraya oturmuyoruz.. Çünkü biliyoruz ki sofra aile için çok özel ve önemlidir.. Çünkü biliyoruz ki en çok sofra başında aile olunur..
... Gülümesemelerimiz Eksilmesin ...

22 Kasım 2012 Perşembe

Yeni Keşif, Süper Tat..

Uzun kış akşamlarında ne yesem, ne içsem soruları daha çok dolanır beynimde.. Ve hep aynı şeylerde sıkar bir zaman sonra.. Değişik tatlar tadayım isterim.. Geçen akşam bir karışım yaptım, o kadar güzel bir oldu ki! Bunu kesinlikle sizinle paylaşmalıyım dedim ve dün bir daha yapıp, fotoğrafladım, sizin için içtim;)
Malzemelerimiz; nescafe, süt tozu, tarçın, şeker, sütlü çikolata, sıcak su, bardak, kaşık :p
Ben çok sevdim su bardağında yaptım..1 çay kaşığı nescafe,2 çay kaşığı süt tozu,biraz şeker,yarım çay kaşığı tarçın, fotodaki kadar çikolata yeterli geliyor..
Yaparsanız şimdiden afiyet olsun :)
... Gülümsemelerimiz Eksilmesin ...

19 Kasım 2012 Pazartesi

Zeytinli Anam..

Hayırlı haftalar, hayırlı pazartesiler olsun cümleten..
.
Benim anam tez canlıdır, acelecinin de en önde gidenidir.. Aklına bir şey düştü mü yapmadan, yaptırmadan rahat etmez, ettirmez.. Genellikle sabah namazından sonra uyumaz, gücünün yettiğince kıpır kıpır bir şeyler yapar.. Sonra sıra ile kardeşimi, abimi, beni uğurlar.. Her zaman söylüyorum sen yapma ben yaparım diye, bu ne acelecilik diye ama dinleyen kim.. Zaten ona hiç bir şey yaptırmamak için elimden geleni yapıyorum ama  yine de yapmak istiyor.. Çünkü aklına düşeni anında yapmazsa rahat oturamaz, hem bana da kıyamaz.. Her şeyi sen yapıyorsun zaten, bunu da ben yapsam sana bir yardımım dokunsa fena mı olur der.. Anlayacağınız ben ona kıyamıyorum, o bana kıyamıyor, ne olacak bu halimiz böyle?
Bu sabah annemden hadi uyan sesleri biraz uzaktan geldi.. Normalde yanıma kadar gelir öyle seslenir.. Bugün kalktığımda karşılaştığım manzara işte bu foto.. Sermiş mutfağa sofrayı, önüne almış zeytinleri kırıyor.. Ana dedim sabah sabah acelesi ne idi bunun, akşam beraber yapardık.. Ben dedi yapabildiğim kadarını yapayım, kalanını da akşama yaparız.Hiç inanmadım, çünkü biliyorum bitirene kadar kalkmaz başından:) Allahım eksik etme anamızı hayatımızdan..
... Gülümsemelerimiz Eksilmesin ...

16 Kasım 2012 Cuma

Kırmızıyı Giydim.. Yüreğimi Sana Verdim..

Ve geldik düğünle ilgili son yazıya.. Hem giydiğim elbiseyi, hem yanımdaki hem yüreğimdeki adamı anlatmaya.. Hani kırmızı oje sürmüşlerdi ya bana, işte bu elbise içindi o.. Kırmızı giymemi Sbr istedi.. Benim aklımda hep yeşil vardı, ama istediğim modelde istediğim tonu bir türlü bulamadım.. Belki çok da aramadım bilmiyorum.. Sbr kırmızı olsun dedikçe yapma etme, o çok iddaalı bir renk ve ben çok göze batmak istemiyorum dedim.. Sonuçta gelinim ben zaten hep gözler üzerimde birde kırmızı giyip ortada bayrak gibi dolanmak istemedim ama  yine de| sırf Sbr istiyor diye | kırmızı elbiseyi aldım.. Aldım almasına da içten içten nasıl giyeceğim diye düşündüm hep, ama şimdi iyi ki almışım da giymişim diyorum.. ve Sbr'me sonsuz teşekkür ediyorum.. İyi ki varsın Adamım♥
İşte Sbr'min giymemi istediği kırmızı elbisem.. Kırmızılar içinde ben..
Bu adamı çok seviyorum ben yaaa ♥♥♥ kısa ama öz oldu değil mi :)
.
Odun yanınca kül olur, insan yanınca kul olur..
Rabbime layık kul olabilmek duası ile,
Hayırlı Cumalar..
... Gülümsemelerimiz Eksilmesin ...

15 Kasım 2012 Perşembe

Ablamı Bir de Gelinlikli Görün..

Kına açık havada, düğün salonda oldu.. Kına günü hava o kadar güzeldi hiç üşümedim çok şükür.. Kına ile düğün ardı ardına olmadı, dinlenmek için bir gün ara verildi.. Kınanın ertesi günü başlayan yağmur hiç durmadı, bu nedenle düğün günümüz yağışlı geçti.. Ama bizi hiç etkilemedi, kuaförden çıkarken hepimize tek tek kocaman bir şemsiye ile arabaya kadar eşlik ettiler, gelinlikte elbiselerimiz de hiç ıslanmadı.. Ama gecenin sonunda gözlerimiz yüzümüzü çokça ıslattı o da ayrı.. Varsın böylesine bir ayrılık ağlatsın bizleri, Allah kavuşamayacağımız ayrılıklar yaşatmasın bizlere.. ve tüm kızlara da evinden gelinliği ile çıkabilmeyi nasip etsin yaradan..
ve gelinlik ile buluşma vaktiniz geldi, beyaz ve kabarık bir gelinlik seçti ablam..
Tek parçadan oluşan, üst kısmı işlemeli, mendil etekli, duvaklı bir gelinlikti.. Tarlatansızken bile oldukça kabarık bir modeldi..
O kadar güzel oldu ki, gelinlik çok yakıştı.. Onu öyle görünce gözlerim dolu dolu oldu..
Güzel bir topuz ile sade bir makyaj yapıldı.. ve işlem tamamlandı..
Düğüne dair edindiğim tecrübelerim ise şöyle..
* Kuaföre sakın kalabalık gitmeyin, kuaför zaten kalabalık, bir de o gün sizinle beraber başka bir gelin grubu var ise ortalık curcuna oluyor.. Diğer grupda her kafadan bir ses çıkıyordu, ay kulak misafiri olurken bile yoruldum ben o derece :) Neyse bizden önce çıktılarda rahatladık, hem biz 4 kişi idik sıkıntısız geçti kuafördeki saatlerimiz..
* Mümkünse göz altınıza siyah kalem çektirmeyin, ağlama ihtimalinizi unutmayın..
* Ne olursa olsun gülmeyi ihmal etmeyin..
... Gülümsemelerimiz Eksilmesin ...

13 Kasım 2012 Salı

Düğün Salonu Girişi İçin..

Ben küçük ayrıntılar ile mutlu olan biriyim.. Bir şeyin ederi değil, değeridir beni mutlu eden.. Eminim ki pek çoğumuzun da öyledir.. Mesela masamda küçük bir not görsem mutlu oluyorum, arkadaşım çayımı karıştırıp getirdiğinde mutlu oluyorum, (her ne kadar zahmet etmesini istemesemde) annem giyeceğim çorabı elime verdiği zaman çok mutlu oluyorum.. Kardeşim lavabo yada banyo sırasını bana verdiğinde, yeğenlerim dezze diyerek etrafımda dolandığında, Sbr'm gözümün içine baktığında, ablam-abim bacım dediğinde, patronlarım müşterilerimize benden övgüyle bahsettiğinde mutlu oluyorum.. Bunlar gibi beni mutlu eden örnekler o kadar çok ki.. Rabbime şükürler olsun.. Ama en güzeli de ne biliyor musunuz? Mutlu olmayı bilmek..Mutlu edip, mutlu olabilmek..
Sbr'min ablası bu özel ve güzel gününde mutlu çok mutlu olsun, bu mutluluğu ömrüne yayılsın istedim.. ve o gün ona artı mutluluk verecek bir şey hazırladım..
Düğün salonu girişine böyle bir banner hazırladım.. Ablam da, davetlilerde çok çok beğendi.. Gözlerdeki o mutluluğu gören ben de çook mutlu oldum..
... Gülümsemelerimiz Eksilmesin ...

12 Kasım 2012 Pazartesi

Ablamı Verdik, Kınasını Yaktık..

Hayırlı haftalar diler, 4 gün aradan sonra Adana da güneşi görebilmenin mutluluğunu yaşayarak yazmaya başlarım :)
Hani çook özel bir gündü yazmıştım ya, işte şimdi o günlere gideceğiz beraber.. Sevgili nişanlım, gök kuşağım, iyilik metabolizmam, süper kahramanım, Sbr'min biricik, çıtı pıtı ablasını evlendirdik.. Yoğun, koşturmalı, heyecanlı, mutlu ama biraz da hüzünlü günler geçirdik.. Kız vermek zor iş arkadaş, almak daha güzeldir bence.. Rabbim almayı da nasip etsin.. Ama öyle ya da böyle olması gereken şeyler bunlar, gitmesi gereken gidecek, gelmesi gereken gelecek. Allah'ım cümlesini gittiği yerde güldürsün inşAllah.. Evi, eşyası, kınası, düğünü, mevlüdü her şeyi çok güzel oldu çok şükür.. Rabbim isteyen herkese nasip etsin..
Kınalık dediğin kırmızı olur dedi ablam ve kırmızı giydi..
Çok da güzel oldu.. Kırmızı çok yakıştı.. Hafif bir makyaj yetti.. Her anını fotoğrafladım.. İleride bakabileceği tatlı anıları olsun istedim..
İşte karşınızda ben.Kınada tırnaklarımda sedefli beyaz oje vardı.Saçlarımı da çarpraz bombeli at kuyruğu yaptırdım, ve gözlerimi ortaya çıkaracak bir makyaj ile tamamlandım. Hiç oturmadım, sürekli ayaktaydım.. Topukluya alışık olmayan ayaklarım sızım sızım sızladı. Ama her şey çok güzeldi, sıkıntısız geçti..
Kınaya dair edindiğim tecrübelerim ise şöyle..
* Önceden ayarlamış olduğunuz kuaföre erkenden gidip strese girmenize hiç gerek yok, biz saat 15:00'de gidip, 18:30'da çıktık.. Toplamda 5 kişiydik, sıkıntısız, stressiz geçirdik..
* Kuaföre giderken çantanızda zaruri ihtiyaçlarınızın dışında bir şeyler bulundurmayın, üzerinize yük olur.. Ama yedek çorabınız da illaki olsun..
* Önceden nasıl bir model, nasıl bir makyaj yaptıracağınızı belirleyip gitmeniz işinizi çok kolaylaştırır..
* Gelin ve gelinin yanındakiler o gün telaş ve heyecandan pek yemek yiyemiyor, ama en azından kan şekerinizin düşmemesi için bir kaç meyve suyu mutlaka için derim :)
... Gülümsemelerimiz Eksilmesin ...

10 Kasım 2012 Cumartesi

İlk Defa..

Ufak bir aradan sonra yine buradayım.. Nereye gidersem gideyim, fikrim, gönlüm, gözüm ne yaşarsa yaşasın dönüp dolaşıp dönüyorum sana ey güzel blogum.. Yazmak en sevdiklerimden, yazınca rahatlamış hafiflemiş oluyorum.. iyi ki varsın blogum, iyi varsınız arkadaşlarım.. ve startı verip yazmaya devam edeyim..
.
Kadınsal meziyetlerden uzak, düz bir kızım ben.. Mesela göz kremim, el kremim, gece kremim, gündüz kremim yoktur.. Bir arko alırım, elime de yüzüme de onu kullanırım.. Kaş, bıyık işlemini kendim hallederim, üç dört ayda bir kuaföre anca giderim.. Ay bugün saçıma fön çektireyim de öyle gideyim işe demedim şimdiye kadar.. Ben kuaföre gidiyorsam ya kaşım içindir yada bir düğün dernek için.. Bu tarz örnekler çoğalarak devam ediyor işte.. Bir ara ojeyi de sadece ayın belli günleri malum hastalığın pençesine düştüğümde kullandığımı söylemiştim.. Oje dediğime de bakmayın, ya parlatıcı sürüyorum ya da sedefli beyaz..
Dün ilk defa koyu bir renk oje ile buluştu tırnaklarım.. Hem de koyu renklerin anası olan kırmızı ile! Öyle  tuhaf geldi ki bana, oje tırnaklarım da eğreti gibi duruyordu sanki.. Dün çook özel bir gündü ve öyle olması gerektiği için tırnaklarıma kırmızı giydirdiler, bir daha olur mu bilmem.. Ama olursa da yine böyle özel bir gün olursa olur.. Beni ömrümde ilk defa koyu renk oje ile buluşturan bu özel günü ve detaylarını rabbim nasip ederse paylaşacağım inşAllah..
En kıymetliye emanetsiniz
.. Gülümsememiz Eksilmesin ..

5 Kasım 2012 Pazartesi

Bazen Gitmeyi Öyle Çok İstiyorum ki..

.
Gitmek istiyorum,
gitmek uzaklara.
Bir kaç saatliğine bile olsa,
uzaklaşmak buralardan.
Kendimi bulmak,
kendime gelmek istiyorum,
yüce dağların ardında.
Gitmek istiyorum, gitmek uzaklara.
Anlayabilir misin,
anlatabilir misin yalnızlığı?
Avutabilir misin bir özlemi,
gidene nasıl kavuşulur bilir misin?
Ağlamak nedir kirpiklerin ıslanmadan,
gözünden yaş akıtmadan bilir misin?
Sen ağlayabilir misin gözünden yaş akıtmadan?
Gitmek istiyorum, gitmek uzaklara.
Ardıma bile bakmadan,
Sırf feleğe inat,
unutturmak bana beni,
unutmak benliğimde ki acıyı, sızıyı..
Gitmek istiyorum, gitmek uzaklara.
Gitmeyi çok istiyorum!eklemeli alıntı
.
.

2 Kasım 2012 Cuma

Bu Gece..

3 yıl önce bu gece..
.
Hiç kimse yok kimsesiz,
Herkesin var bir kimsesi,
Ben 3 yıl önce bu gece,
..................................
Kimsesiz kaldım,
Ey kimsesizlerin kimsesi..
.
Yaram çok derin, yaram durmaz kanar her daim,
üzerinden ne kadar geçerse geçsin, hiç bir zaman geçmez acım..
.

30 Ekim 2012 Salı

Mutlu Başlayıp, Mahvoldu Dünüm..

Çarşamba günü öğleden sonra başlayan ve dün sabah itibari ile biten bayram tatili sonrası geldim işe.. Kurban keşmiş olmanın verdiği mutluluğu bayram boyunca yaşadım çok şükür ve pazartesi herkese tatil olmasına rağmen bana değildi, bu durum bile mutluluğumu bozamadı.. İş arkadaşlarımla çay aldık içiyorduk ki, doğum izninde olan, aylardır göremediğimiz arkadaşımız geldi.. Onu görünce içimi bir huzur, mutluluk kapladı. Yüzümde kocaman gülümseme belirdi.. Her şey çok güzeldi ki!! Az önce çay içtiğim arkadaşlarımdan birinin aniden işine son verildi.. Sebepsiz, nedensiz.. Neye uğradığımızı şaşırdık.. Gözler yaşlarla doldu, gitmesine engel olamamak çok koyuyordu ama gitme deyip ağlamaktan başka elden de bir şey gelmiyordu :'( O an ne kadar aciz, çaresiz olduğumuzu gördüm.. O an her şeyin ne kadar da boş olduğunu gördüm.. O an işte o an ben bittiğimi hissettim............ | Allah kimseyi çaresiz bırakmasın |
Aklımda sürekli şu soru " şimdi ne yapacak " :(
Düne yaraşır bir söz;
Parçaları kaybolmuş puzzle gibi artık insanlar. Kiminin kalbi, kiminin ruhu, kiminde beyni yok.. Chuck Palahniuk
.
.

24 Ekim 2012 Çarşamba

Mutlu Bayramlara..

Mutlu, Umutlu, Huzurlu, Sağlıklı,... Bir Bayram Geçirelim Hep Beraber.. Hepinizin Bayramını Kutluyor, Çokça Öpüyorum..
... Gülümsemelerimiz Daim Olsun ...

23 Ekim 2012 Salı

Derin Dondurucular Sokağa İnmişti..

Dün buralar bir soğuktu bir soğuktu.. Sabah güneşi ile uyandık ama sonra bir yağmur yağdı, bir soğuk bastı sanki derin dondurucular mağazalardan yollara fırlamışcasına bir don oldu ortalık.. Mevsim bahar olduğundan  yazdan kalma kıyafetlerle işe gelip gidiyorum hala ama dün resmen dondum.. Durakta otobüs beklerken uçacam sandım, yüzüme vuran soğuk başımı acayip ağrıttı, soğuktan ürperen diken diken olan tüylerim ise bir balon görse patlatacak derecedeydi.. Eve gidip sıcak yemeği yeyince rahatladım ama bu rahatlama uzun sürmedi, bir yağmur bastı, şimşek çaktı, elektrikler kesildi.. Bir süre sonra yağmur durdu ama bekle bekle elektrik gelmedi, bizde romantikçe çay içip, çekirdek yedik.. Normalde vızır vızır geçen zaman, elektrik yokken durdu geçmedi.. Sanki zaman da elektrikle çalışıyor gibiydi..Hal böyle olunca da sağ olsun uyku beni sardı sarmaladı uyuttu :)
Hayırlı şerefeler olsun, Rabbim cümlemizi hayırlısı ile bayrama da kavuştursun..
... Gülümsememiz Eksilmesin ...

19 Ekim 2012 Cuma

Sonbahar Üzerimde...

Hani bazı renkler vardır ön yargı ile baktığımız.. Hiç denemeden bu renk bana gitmez, yakışmaz dediğimiz.. Her konu da ön yargıya karşı olan ben, bu konudaki ön yargımı bir türlü yenememiştim ta ki bugüne kadar.. Meğer hardal sarısı ne çok yakışıyormuş bana.. İyisi mi bu rengin yeni yeni tadını çıkarmaya başlayayım da, şimdiye kadar uzak kaldığıma yanayım..
Hayırlı Cumalar Der,
Hepinize Bayram Temizliğinde Kolaylıklar Dilerim..
... Gülümsememiz Eksilmesin ...

18 Ekim 2012 Perşembe

Etraf Mee Kokuyor..

Kurban bayramı öncesi bizim mahalledeki boş arsalara bir ay önceden çadırlar kurulur, koyunlar getirilirdi.. Koyunların geldiğini görünce bile içime öyle bir mutluluk dolardı ki.. Etrafa yayılan koku burnuma esans gibi gelirdi.. Uzaktan bakardım hep, yakınlarına gidip izleyemezdim.. Sanki yanlarına, yakınlarına gitsem almamız gerekiyormuş gibi hissederdim.. Alamayacağımız içinde gidemezdim.. Bizden biri gidip fiyatını bile sorsa, alacağız sanır sevinçten uyuyamazdım.. Çünkü bir bayram alabiliyorsak, üç bayram alamıyorduk.. Bir keresinde bayramdan 3 gün önce almıştık, merdiven altında abimle beraber yanında uyumuştuk, arsalara otlatmaya bile çıkarmıştım, kahverengi tüylü, sıcak bakışlı bir kuzucandı. Kesilirken bakamadım, dayanamadım, ağladım, ağladım, ağladım.. O günden sonra da bir daha önceden hiç almadık.. Hatta o bayramdan sonra bayağı bir süre alamadık.. Kurban almadığımız bayram sabahları çok hüzünlü geçerdi, bahçeye iner, tulumbanın yanındaki 3 basamaklı merdivenin 2. basamağına oturur, kafamı ellerimin arasına alır öyle otururdum, bazen ağlardım bile.. Bizimkiler ağladığımı görüp üzülmesinler diye bahçeye inerdim zaten.. Çünkü bilirdim alamadığımız için herkes buruktu.. O sabah saat 11-12 olduğunda etraftan gelen kebap kokuları içimi cızlatırdı, öyle bir canım çekerdi ki.. Normalde yemesem aklıma gelmeyen et, o gün buram buram burnumda tüterdi.. Kesen komşularımız, yağından etinden karışık bir yemeklik kadar verirlerdi ama kendin kesmeyince konu komşudan gelen et ile kebapta yapılmıyordu, tadını alamıyorduk.. Haşlıyor öyle yiyorduk.. Ama benim canım kendi kestiğimiz koyunun etinden kebap istiyordu.. Bir iki parça yesem doyardım biliyordum ama yine de istiyordum.. Annem hep derdi canının çektiği ama alamadığın bir şey olursa avcunun içini kokla, Allah onun kokusunu avcuna verir, nefsin doyar diye.. Bende pek çok kurban bayramının ilk gününü avcumu koklayarak geçirirdim.. Rabbimin zoruna gitmesin ama kurban kesemediğimiz bayram sabahlarını hiç sevemedim ben! İlk günü atlattıktan sonra her şey normale dönüyordu, üzüntümü unutuyordum.. Unutmanın en kolay olduğu yaşlarda kalsaydım hep keşke.. Akşamları ortaya sofrayı serer konu komşudan, tanıdık ve akrabalardan gelen etleri yemeklik doğrar, yağları ve kemikleri ayırırdık, bu iş bizi o kadar mutlu ederdi ki! Allah razı olsun kelimesini dilimizden düşürmeden, kesenlerin keselerine bereket diler, kurbanlarının kabul olması için dua ederdik.. Başlarda çok olurdu etimiz, çevremizdeki hemen hemen herkes keserdi.. Yıllar geçtikçe kesenlerin sayısı da azaldı, azaldık..
Şimdi artık bir ay öncesinden gelmiyor kurbanlıklar, daha pazartesi günü gördüm çadır kurduklarını.. Zaten boş arsalarda azaldı artık.. Her şey değişti, hiç bir şey eskisi gibi değil.. Artık alamadığımızda eskisi gibi bahçeye inip, tulumbanın yanındaki 2. merdivene de oturmuyorum.. Alamıyorsak bunun nedenini çok iyi biliyorum.. Çocuktum, büyüdüm, değiştim ama yılların değiştiremediği tek şey var, o da çocukluğumda ki o koku, o esanslı koku.. Yine öyle kokuyor etraf..
Dilerim bu bayram ve bundan sonra ki her bayram, kurban kesebilmek, bayramı bayram gibi yaşayabilmek nasip olsun cümlemize.. âmin..
... Gülümsememiz Eksilmesin ...

16 Ekim 2012 Salı

Ayağındaki Terlik İzini Sevdiğim.. Esmer Meleğim..

Paşam, kara şekerim, suyum, küçük gözlüm benim.. Gülüşüne hayran olduğum, minik erkeğim.. Doğum günün kutlu olsun, ömrün güzelliklerle dolsun senin.. Hayırlısı ne ise o çıksın karşına her daim.. Okullu oldu benim paşam, sırada oturuşunu, okul nosunu, formasını sevdiğim.. Zihnin açık, ömrün uzunca olsun..
İki yeğenim var benim, biri cimcime, biri paşa.. Teyzeliği tattım çok şükür.. Öyle güzel bir duygu ki! Hayırlısı ile hala ve ana olmakta sıra :)
Esmere kırmızı da bir başka yakışıyor cağnımmm :)
... Gülümsememiz Eksilmesin ...

13 Ekim 2012 Cumartesi

Görünen Melekler..

Sevgili ilk yeğenimin bana sürprizi varmış, aradı çağırdı, bizde çok özlemiştik şartları uygunlaştırıp gittik.. Dediklerini 1 bir yaptım, gözlerimi kapatıp, ellerimi açtım ve bu güzellikle karşılaştım.. Beni çizmiş küçük melek yüreklim.. Teze yazışına kurban olduğum o kadar mutlu etti ki beni.. Seviyorum uleynn :)
Mutlu Hafta Sonlarımız Olsun
... Gülümsememiz Eksilmesin ...

11 Ekim 2012 Perşembe

Buğulu Cama Yazı Yazma Mevsimi..

Kış geldi.. Yağmur, soğuk başladı, uzun kollu kıyafetlere bugün itibari ile geçiş yapıldı.. Hatta küçük bebesi olan pek çok aile halılarını bile serdi ama burası Adana, her an güneş açabilir :) Yazını, kışını, içindekileri sevdiğim memleketim, doğup doyduğum yer... çok seviyorum be seni.. Şimdi pencereden yağmuru izleme günleri başlayacak öyle mi? İşe gelip giderken çoraplarım ıslanacak.. Etraftaki şemsiyeli insanların şemsiyesinin ucu gözüme girecek diye korkacağım yine öyle mi? Akşamları yemekten sonra çay yapılacak, yanına bisküvi alınacak.. Mısır patlatılacak, sobanın yanına sıra sıra oturulacak öyle mi? Eee iyi..
... Gülümsememiz Eksilmesin ...

9 Ekim 2012 Salı

Günün SÖZÜ -19-

.
Sen yine de bana "nasılsın" diye sorma..
"İyiyim" desem yalan olur,
"kötüyüm" desem inancıma dokunur..
En güzeli şükre vurayım dilimi,
İşte anca o zaman kalbim kurtulur..alıntı
..

5 Ekim 2012 Cuma

Mutfağım Şimdiden Bardaklandı..

Daha öncelerde de dediğim gibi bana gelen hediyeler artık hep çeyiz niteliğinde oluyor.. Anladım ki nişanlanınca çevrenizdeki insanları size hediye alma konusunda çok rahatlatıyorsunuz ;) Geçen gün iş arkadaşımın aldığı hediye ile çok mutlu oldum.. Hediye almak zaten başlı başına bir mutluluk kaynağıdır ama hani derler ya " bayram değil, seyran değil" işte böyle zamanlarda alınan hediyenin de tadı bir başka oluyor :) Şu turuncu bardaklarımın güzelliğine bakın, nasılda tatlılar değil mi.. Benden su iç, limonata iç, hatta hazır çorba iç der gibi bakıyor :) Turuncuyu da çok severimm.. Arkadaşımın kesesi dolu olsun..
Az önce telefonuma gelen anlamlı ve bol gülümsemeli mesajı sizinde okumanızı istiyorum, nede olsa benim telefonum sizin telefonunuz sayılır :)
.
Ey Allah'ın rahmetinde boğulası insan,
Cennetin ortasına düşesice,
Cehennem yüzü görmeyesice..
Allah seni cennetin bahçelerinde,
sürüm sürüm süründürsün..
Sürünürken Allah'a varasın,
Havz-i kevserden içip sarhoş olup dile düşesin..
Cennet meyveleri yemekten göbeğin çatlasın emi..
Dilerim Allah'tan cehennem kapıları yüzüne kapansın,
Zebanilerin yüzünü hiç göremeyesin,
Huriler kovalasın seni de kaçarken Allah'ın rahmetine düşesin..
Neyse bugünlük bu kadar beddua yeter,
Hayırlı Cumalar..

3 Ekim 2012 Çarşamba

İyi Huylu, Güler Yüzlü, Tatlı Sözlü, Yufka Yürekli Yârim.. Geleceğimsin..

Sevilmeyi, Sevmeyi,
En güzel duyguları,
Rengarenk şu hayatımı,
Hepsini ben senden öğrendim..
Sen benimsin hayal gözlüm,
Şu yarınlar ikimizin,
Sensiz olmaz,
Asla olmaz..
Çok beğendiğim bir şarkı sözü,
çoook sevdiğim Sbr'me ithafen.

2 Ekim 2012 Salı

Anamla Çömdük Yere, Turşu Kurduk Bizim Eve..

Merhaba, hayırlı aylar olsun cümlemize..
Çalıştığım için ailemle akşamları ve pazar günleri bir paylaşım içinde olabiliyorum.. Kimi akşam konu komşu gezmelerine gidiyoruz ya da akraba ziyaretlerinde bulunuyoruz.. Gideceğimiz yer uzun mesafeli olduğunda ise pazar günümüzü bu ziyaretlere ayırıyoruz.. Kimi akşamda anamla bir sonraki günün yemeğini hazırlıyoruz,  rabbimin bize verdiği zamanı dolu dolu geçirmeye çalışıyoruz çok şükür.. Geçen akşam da kışa hazırlık anlamında karışık turşu kurduk, görsel olarak çok beğendim, dilerim Allah'ım ağız tadı ile yiyebilmeyi nasip eder..
Ayıkladık, yıkadık, dilimledik, şişelere yerleştirdik..
Zenginlik mal çokluğuyla değildir.. Bilakis zenginlik, göz tokluğuyladır..(Müslim,Zekat97)
... Gülümsememiz Eksilmesin ...

29 Eylül 2012 Cumartesi

Aygaz Butik..

" Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok.. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.. " Mevlananın bu güzel sözünü, mahsun kırmızıgül bir şarkısında kullanmıştı.. İlk o zaman böylesi güzel bir sözün varlığından haberdar olmuştum.. Gerçekten de elbisesiz insan, insansız elbise o kadar çok ki!!
Sahi mahsun kırmızgül demişken, hayat devam ediyor dizisine ne oldu ya, devam ediyor mu etmiyor mu, bitti mi bitmedi mi kimse bir şey demiyor.. Bir açıklık getirilse bu konuya iyi olur yani.. Ben yeni sezonda Siracı, Pelini görecem, İsmailin o güzel şivesini  duyacam diye beklerken, dizi yok oluverdi..
Şimdi o kadar sözden sonra bu piknik tüpleri ne alaka demeyin, konumuz elbise değil mi eee alın size elbise.. Baksanıza tüpler bile elbise giymiş :)
Benim annem tam bir garanticidir.. Büyük tüp var iken küçük tüpü de eksik etmez evden.. Büyük tüp biterse, aç kalmayalım yada bahçede ocak kurmak zorunda kalmayalım diye :) yedekte küçük tüp de bulundurur.. Küçük tüpü alır eline tartar, bitmeye yakın olduğunu hissettiğinde yanındaki boş olanı doldurur koyar.. Gönül büyük tüpün yedeğini bulundurmaktan yanadır ama fiyatı o kadar yüksekte ki, bitince bile dolusunu hemen alamıyorken, yedeğini bulundurmak lüksün lüksünün lüksü oluyor :))
Mutlu Hafta Sonlarımız Olsun
... Gülümsememiz Eksilmesin ...

28 Eylül 2012 Cuma

İnsanım..

En iyi değilim, en kötü de..
En cömert değilim, en cimri de..
En kibirli değilim, en mütevazi de..
Hiç kimseyi kandırmamış değilim, herkesi aldatmış da..
Kimseyi yarı yolda bırakmamış değilim, herkesi satmış da..
Hep iyiliğimden kaybetmiş değilim, kötülük yapa yapa kazanmış da..
Çok başarılı olduğum günler de oldu, dibe vurduğum da..
Sevgi dolu değilim, nefret dolu da..
Barışçıyım,biraz da savaşçı..
Biraz güçlüyüm, biraz zayıf..
Biraz iyiyim, biraz kötü..
İnsanım.. shakespeare
.
Hayırlı cumalar..

25 Eylül 2012 Salı

Böylesi Erkek, Her Eve Gerek..

Abim diye demiyorum ama elinden gelmeyen iş yoktur.. Her konuda yeteneği, becerisi vardır.. Annemle ben evde olmadığımız zamanlarda çok güzel başının çaresine bakar.. Ütü yapar, yemek yapar, pazar sabahları çok güzel tost yapar. İrmik helvası yapar, tavuk ciğerini çok güzel baharatlar pişirir, hele bir çiğ köfte yapar ki! Yediğim en güzel çiğ köfte abimin yaptığıdır, olsa şimdi bile yerim.. Kısacası elinin tadı vardır..
Ailece acıya, bulgura çook düşkünüz.. Her gün olsa her gün yeriz..
Seni verene kurban olduğum gardaşım, evimizin direği, kapısı, bacası, her bir şeyi..
Abişimin ellerine sağlık, bize çok güzel afiyet oldu :)
Sizin içinde yedim merak etmeyin he mi..
İşte sevgili blogcanlarım böylesi becerikli, ailesine kol kanat geren, askerliğini yapmış, evlilik çağında abim var..
Buradaki imayı anlayan, ilgilenen arkadaşların fotoğraflı cvlerini maile bekliyorum :)))
... Gülümsememiz Eksilmesin ..

21 Eylül 2012 Cuma

Cuma.. Dua..

Dualarımın gözü yüksekte..
Lakin haddimin boynu Hakkın karşısında,
her zaman eğilmekte..
Rabbim; hakkımızda hayırlı olan ne ise,
onu ihsan eyle..
Hayırlı Cumalar..

20 Eylül 2012 Perşembe

Ev Kurma Yolunda..

Eylül ayı ile ilgi alanım değişti, ben değiştim.. Nişanlı olduğum halde çeyiz nedir bilmeyen ben, son 20 gündür internetin altını üstüne getirdim.. Düğün tarihi ile ilgili henüz bir netlik yok ama çok uzak bir tarih gibi de durmuyor artık.. O kadar çok araştırıyor inceliyorum ki, duvar kağıdından tutunda, ütü masası dolabına, koltuk takımının ayaklarının altına parkeyi çizmemesi için gerekli olan ürüne kadar her şeye bakıyorum.. Meğer ev kurma işi ne kadar geniş bir yelpazeye sahipmiş.. Perdeler, mobilyalar, beyaz eşyalar, aksesuarlar, tencereler, tavalar, örtüler, halılar...... diye gidiyor resmen ucu bucağı yok.. Zorlu ama heyecanlı bir uğraş.. Şuan içimde kıpırtılar, kanatlanmış cıvıldayan kuşlar var.. Allah cümlemizin de, ev kuranın da yar ve yardımcısı olsun..âmin
... Gülümsemeniz Eksilmesin ...

19 Eylül 2012 Çarşamba

Karpuz Yiyelim..

Yaz'ı pek değilde diğer mevsimleri daha çok seviyorum. Hele ki baharları.. Böyle bir huzur, bir serinlik kaplıyor bedenimi.. Sanırım kış çocuğu olmamın katkısı büyük, sıcağı, nemi, teri sevmiyorum.. Annem sonbahara güz diyor.. Ve bizim ev halkı güz karpuzunu çok seviyor.. Bu havalarda yetişen karpuzun tadı hep bir başka oluyor..
Daha karpuz kesecektik demiyorum, karpuzu kestim buyrun yiyelim diyorum :)
... Gülümsememiz Eksilmesin ...

17 Eylül 2012 Pazartesi

Bu Sabah..

Merhabalar, hayırlı haftalar olsun cümleten.. 2012 - 2013 eğitim öğretim yılı tüm öğrencilere, öğretmenlere, analara, babalara, ablalara, abilere, teyzelere, halalara, dayılara, ninelere, dedelere, konuya komşuya hayırlı uğurlu olsun, yüksek notlarla dolsun inşAllah :)
Her sabah olduğu gibi bu sabahta işe gitmek için evden çıktım, dışarısı sivil kıyafetli 15 - 17 yaş arası gençlerle dolu idi.. Ee malum bizim ergenler 3 ay boyunca ayrı kaldılar okuldan, arkadaşlardan. Aldıkları yeni kıyafetleri göstermenin tam zamanı okulun açıldığı ilk gün ve karne günüdür..
Okullar açılınca benim işe gidip gelmem sorun oluyor, otobüs tıklım tıklım oluyor, oturarak yolculuk etmeyi unutuyorum, hatta bazen o kadar dolu oluyor ki binemiyorum bile.. Aman efenim varsın gençlerimiz okusun, bir mevki sahibi olsunlar da ben tıkış pıkış gitmeye razıyım..
Gelelim bugün ki otobüs macerama.. Tıklım tıklımda olsa binmeyi başarmıştım oysa ki ama yolda otobüsün ön sağ lastiği patladı.. O kadar doluydu ki lastik dayanamadı.. Ev ile işin tam ortasında kaldım, başka bir otobüse binmek için durağa yürüdüm ve gelen ilk otobüse bindim.. Bindiğim otobüs gitmesi gereken güzergahtan gitmedi,  işe giden yoldan çok uzaklaştım ve artık dayanamadım ne oluyor böyle dedim.. Neymiş efendim yol çok yoğunmuş yan yola girmiş daha çabuk gidelim diye, bari işe yarasaydı girdiği yol daha da yoğun çıktı.. İlerleyemeden dakikalarca bekledik öyle.. Bence şoförler kendi kafalarına göre güzergah değiştirmesin, iyi niyetli olsalar bile.. Velhasıl güne böyle başladım.. Ama ne olursa olsun içim mutlu, huzurlu, umutlu..
... Gülümsememiz Eksilmesin ...

13 Eylül 2012 Perşembe

Bir Kalp İçinde..

Kelimelerle tarif ediyorum, az buluyorum..
Yazıyorum, çiziyorum, anlatıyorum, yeterli görmüyorum..
Şuan hastayım zaten dilimi dönderemiyorum..
Sadece şunu bil istiyorum..
SENİ ÇOK SEVİYORUM
.

11 Eylül 2012 Salı

At.. Evlat.. Avrat.. İyi Huylu Olursa, Dünya Çok Rahat..

Deh dediğinde yürüyorsa at,
Tut dediğinde tutuyorsa evlat,
Birde iyi huyluysa avrat,
Ne işin var düğünde,
Düğün senin evinde.
Gir oynaa, çık oyna..

Deh dediğinde yürümüyorsa at,
Tut dediğinde tutmuyorsa evlat,
Birde kötü huyluysa avrat,
Ne işin var ölü yerinde,
Ölü senin evinde.
Gir ağlaa, çık ağla..

Rabbim cümlemize dünyada ve ahirette huzur versin.âmin.

8 Eylül 2012 Cumartesi

Grip Boğazdan Girince..

.
Boğazım cayır cayırr yanıyor,
Yutkunurken acı çekiyorum.
Burnum akıyor, gözlerim yaşarıyor..
Habire hapşuruyorum..
Başımda ve omuzlarımda deli bir ağrı var.
Ramazanda içtim buzlu suları,
Sıcak havalarda bluzumu ıslatıp uyudum.
Şimdide bunların bedelini,
Taksite böldürmedim toplu ödüyorum :)
Ama eylülü çook seviyorum..
..

5 Eylül 2012 Çarşamba

Şalvarım İçin..

Her ne kadar dile getirmesenizde, beni değil de şalvarımı özlediğinizi biliyorum.. Kaçmaz benden :p
Üstüme düşen görevi yapıyor ve şalvarıma duyduğunuz özlemi bu post ile dindiriyorum, hadi yine iyisiniz :)
Şalvar hep aynı bari duruş farklı olsun dedim yan profilden verdim pozu :) Zaten topu topu iki tane şalvarım var, biri hipolu olunca görev hepten buna kaldı :) 
.
Eylül ayı hoş geldi bize, hayatımızda olumlu gelişmeler var, inşAllah devam da eder.. Salçalık biberimizi de aldık, damda kuruyor şuan.. Kardeşimin kırtasiye alışverişini de yaptık.. Yani zaruri ihtiyaçlarımız şimdilik halledildi gibi, kış gelmeden yakacağımızıda alabilirsek ( fiyatı daha uygun oluyor) bizden iyisi yok :) Başka ihtiyaçlarımızda illa ki var, eksik bitmez ama elimizdekilerle, elde edebildiklerimizle mutlu olmayı bildikten sonra hayat bize güzel :)) Bence işin sırrı "yetinmeyi bilmekte"..
... Gülümsememiz Eksilmesin ...