Kendimden Şüpheleniyorum, Yoksa Ben Aş mı Eriyorum Diyorum...

Tatlıya değilde, acıya ekşiye daha bir düşkünümdür. Misal 7/24 çiğköfte yesem doymam :)
Bu günlerde yeşillikler de çoştu, her yer yeşil, tezgahlarda bademler, erikler var... Beni salsalar bir tarlaya hiç açlık çekmem... Çok düşkünüm yeşilin her tonuna :) Ne bulsam yerim..
Otobüsten inip eve yürürken gözlerim milletin bahçesini kesiyor. Bahçelerdeki daha tam olgunlaşmamış yenidünyalar sanki beni çağırıyor.
O kadar çok seviyorum ki yenidünyanın yeşil halini, mayhoş tadını aayy yazarken bile canım çekti, olsada yesem :) Bugün saolsun arkadaşım 6-7 tane yenidünya bulunan bir dal getirdi bana, karşı bahçeden almış, bir yedim bir yedim bir daha yicektim bitti :))

Bakınsana "beni ye" demiyor mu size de ? Bana diyor :) Bahçenizde varsa yenidünya ağacı bir zahmet gönderi verin bana, sevaptır ;)

Cumamız Mübarek Olsun

... Gülümsemeniz Eksilmesin ...

♥

Günün Dörtlüğü -14-

.
..
Öyle sevdim ki seni
Öylesine sensin ki!
Kuşlar gibi cıvıldar
Tattırdığın acılar.
Cemal Süreyya - Park
.
..

Yaşanmışlıkların Kalıntıları

.
Sevgiyi, aşkı tarif gerekirse sana anlatayım...

Sevmek özlemektir,
Sen gülünce, benim içimin gülmesi,
Üzüldüğünde ise parçalanmasıdır,
Başkalarını hoş bulsamda senden vazgeçemememdir,
Yemek yemen iştahının açık olmasına sevinmem,
Sigara içmene üzülmemdir,
Üşümene dayanamamam,
Terlemenden korkmamdır.
Göz göze geldiğimde sol yanımın titremesi,
Gece yatarken dualarıma seni dahil etmemdir.

Sevmek...
Sen eksilttikçe, benim çoğalttığım şeydi(r)...
.

Şuan Yazabiliyorum, Ama Yazamayabilirdimm

Böyle bir klavyem olsaydı size yazamayabilirdim.
Yok yok kesin yazamazdım :) Olmadığı için sevinsem mi üzülsem mi bilemedim... Aman neyse burdayım yazıyorum işte :)
Allahım  bizede, sizede böyle bir klavye nasip etmesin... (dua mı beddua mı çözemedim :)

Günün SÖZÜ -13-

.
Sen uzattığın elini tutmayan ele mi dargınsın...Tutmayacak bir ele uzandığın için kendine mi ?
.

Otobüs Vakası -3-

Başlıktanda anladığınız gibi yine otobüsteyiz :)
Dün akşam iş çıkışı deterjan almak için çarşıya uğradım, deterjanı aldım. Bu arada bir sorum olacak ben 6kg aldım ama üzerinde 9=6 konsantre yazıyordu, şimdi ben 6kg mu taşımış oldum yoksa 9 kg mu :)))) Çok ağır geldide neyse asıl konumuza dönelimmm. Deterjan elimde durağa geçip otobüs beklemeye başladım, neyseki çok bekletmedi geldi. Biner binmez boş bulduğum bir yere hemen oturdum, yan koltukta telefonu ile oynayan, kulağına kulaklık takmış, gözlüklü, uzunca boylu, bir bey vardı...

Telefonumun üzerindeki smileyi işaret edip;
- "Bu nedir" dedi...
Bende hayırdır bu samimiyet nerden geliyor demeden , hanım efendi modumda
- "Gülümseme" dedim...
Tabi adam yetinmedi. Konuşmaya devam etti...
- "Bu telefonlar bir zamanlar çok popülerdi" dedi
Beni küçümsediğini hissettim, Kafamın tası attı. Kendi almış ya eline son moda cafcaflı telefonunu, benimkini beğenmiyor. Herkesin malı kendine güzel değil mi?
Hemen cevabı yapıştırdım...
-"Benim için hala öyle" dedimm...
Gerçektende benim için öyle.... Maşallah 6 yaşını bitirdi 7'den gün aldı benim kuzum. Okula başlayacak yakında ;) Satsam belki 50 TL bile etmez ama maddiyatı değil, maneviyatı önemli benim için...
O benim en değerlim, onu bana alan çook değerli...
Cevaptan sonra adamın ağzı sustu ama, hareketleri konuşmaya devam etti... Cep telefonundan açmış googearthı nerde olduğumuza falan bakıyor... Telefonu gözümün içine sokacak gibi önüme getiriyor....
Benim telefonum eski olabilir, ama işimi görüyor.
Belki yenisini almak istemiyorum yada alamıyorum onane değilmi ama akşam akşam asabımı bozdu işte kelolasıca aman amann...
Benim Otobüs maceralarım bitmezzz :)
Allah'ım sen bizleri görmemiş görgüsüzlerden koru kolla... Yaşta değil, akıl yaşında ilerlemeyi nasip eyle...

HAYIRLI CUMALAR

... Gülümsemeniz Eksilmesin ...

♥