.
Sanki bir kaza oldu ve bu kazayı yaralanmadan atlatan tek benim, ayakta duruyorum, sevdiklerime bakıyorum ama ne yaralarını sarabiliyorum ne de elimden bir şey geliyor.. Şok olmuş gibi öylece boş boş duruyorum.. İşte son zamanlarda hissettiğim duygu tamda bu.. Kendimi boş hissediyorum.. Gelişmek, dolmak, yararlı olmak, bir şeyler yapmak istiyorum ama ne yapmam gerektiğini de bilmiyorum.. Bir kulum, evladım, eşim, çalışanım, kardeşim, bacıyım, arkadaşım, dostum, komşuyum, kuzenim, gelinim, eltiyim ve en önemlisi de anneyim.. Ama sanki hepsinde de bom boş bir şeyim.. Nasıl bu duruma geldiğimi, çıkmazda olduğumu annelik de anladım.. Bir kompozisyondayım giriş belli (yani sorunum şimdi bahsedeceğim) ama gelişme ve sonuç yok.. Annelik! Bu hayatta başıma gelen en güzel şey ama en iyi yapabildiğim şey değil.. Okul, iş, evlilik, annelik, vs bunlar hakkında öylesi gerçek dışı düşünmüş ve düşündüğüm gibi olacağına öyle inanmışım ki hiç birini de düşündüğüm gibi yaşayamayınca boş olduğum düşüncesine eriştim.. Ben hiç bir zaman böyle yolda, dolmuşta, pazarda, markette bir çocuk görünce agucuk gugucuk yapıp sevmiş bir insan olmadım.. Çocuklara karşı özel bir ilgim yoktu, ta ki anne oluncaya dek.. Hamile olduğumu öğrendiğimde içimde öylesine bir duygu yüklenmesi oldu ki, bilgeliğim yoktu ama anneliğim başlamıştı.. Hamileliğim boyunca, 1 yaşına kadar emzireceğim, ek gıdaya doktorun dediği zaman başlayacağım, (anneanneyi-babaanneyi bu konudan uzak tutacağım) gazını şöyle çıkaracağım, yeme alışkanlığı, uyku alışkanlığı edindireceğim, bol bol ceviz yiyeceğim ama çocuğun dahi olmasını da beklemeyeceğim, 1 yaşına gelmeden yürüyeceği için bezini de bıraktıracağım, ım da ımmlar listelendi gitti.. Doğum yaptım, anneanneyi-babaanneyi uzak tutmayı bırak, yanımdan ayrılmalarını istemez oldum.. Tek başıma ne yapacağım, kordununa zarar vermeden altını nasıl bezleyeceğim, göğsümü tutmuyor, nasıl tutturacağım, yüzünde oluşan süt kızarıkları hiç geçmeyecek mi? sorular sorular, bitmek tükenmek bilmeyen ama beni tüketen sorunlar olarak devam etti.. Emmeyen, yemeyen, uyumayan bir çocuk anası oldum.. Doktor hiç bir çocuk bu şekilde dünyaya gelmez, bunlara alıştırılır dese de ben yemeyen, uyumayan bir çocuk olması değil, yiyen, uyuyan bir çocuk olması için çaba sarf ettim hep ama olmayınca olmuyormuş, denedik, gördük.. 1 yaşına kadar emzireceğim demiştim ya, sağma ve emzirme bir arada ve zorla 10 ay aldı sütümü.. Kış geçti, yaz geldi, zaman geçti ve benim sinirli, asabi, erken ergenlik yaşayan oğlumla ne yapacağımı bilemez oldum.. Doğduğundan itibaren derler ya 40ı çıksın düzelir, hele bir yaşına girsin, dişleri çıksın, bir koşunup kendini anlatsın, derler de derlerr.. Peki düzelir mi, yada düzelecek mi Allah bilir.. Hiç böyle internetteki gibi bir anne oğul olmadık, hadi annecim parka gidelim dediğimde tamam annecim diyecek mi? Parkta foto çekip paylaşabilecek miyim? Çorabını giydireyim havalar soğudu dediğimde ayağını uzatacak mı? Yemek saati dediğim zaman koşa koşa sofraya gelecek mi? Onu yapmasan daha iyi olur çünkü sana zarar verir dediğim zaman hemen bırakacak mı? Bunun gibi örnekler çok, ama umut daha çok.. Zaman geçti ve sarı fırtınamın kreşe başlaması gerekti, fırtınam ile çooook fırtınalı bir kreş süreci geçirdik, ama hala da artçı fırtına yaşamıyor değiliz.. Şuan 4,5 yaşında ve ben ne yazık ki yeni yeni kendime şu soruyu sormaya başladım " Benim nasıl bir anne olmam gerekiyor? Oğlum için, kendim için, eşim, ailem, ülkem için ne yapabilirim?" Çünkü derler ya Ağaç nasılsa, gölgesi öyle olur.. İşte ben iyi ahlaklı, yararlı, güzel bir gölge, miras bırakmak istiyorum.. Ve kendimi şu sıra çok sorguluyorum " sorumlu olduğum konuda - şuan ki konumuz annelik- neden bilgi edinmiyorum".. Araştırıyorum, okuyorum, dinliyorum.. Dolu bir insan olmak için çabalamak ve çözüme kavuşmak istiyorum...
.